Bir yılı geride bırakmanın hüznünü değil yeni bir yılın enerjisini hissetmeye başlamanın tam sırası. Yılın bu zamanı geldiğinde İstanbul’un enerjisi değişir. Caddeler ışıklarla parlar, restoranlar ve oteller dolup taşar, hava soğuktur ama şehir sıcaktır. Boğaz’dan esen rüzgârın içinde kutlama havası vardır; kahve kokusu, müzik sesleri ve şehrin temposu birbirine karışır. Swissôtel The Bosphorus, bu harika festival sezonunu şehirle birlikte yaşamak isteyenler için en doğru noktadadır. Modern atmosferi, özenli mutfağı ve Boğaz manzarasıyla yılın bu özel dönemini şık ama samimi bir şekilde kutlamak isteyenler için ideal bir adres.
Güne Boğaz manzarasıyla başlamak, kış mevsiminde bile İstanbul’un enerjisini hissetmenin en iyi yoludur. Swissôtel’in ferah odalarında, gün ışığı yavaşça içeri süzülürken şehir uyanır. Aşağıda sizi, mevsime özel detaylarla hazırlanmış festive kahvaltı bekler. Taze pişmiş ürünler, yerel tatlar ve sıcak içeceklerle dolu rahat bir sabah; günü yavaş ama keyifli bir tempoyla başlatır.
Öğle saatlerinde İstanbul hareketlidir. Nişantaşı caddeleri ışıklarla süslenmiştir; alışveriş, kahve molaları ve yürüyüşlerle dolu canlı bir atmosfer… Biraz kültür molası vermek isteyenler için İstanbul Modern ve Pera Müzesi, şehir merkezine yakın, ilham verici seçeneklerdir. Daha sakin bir an arayanlar içinse Swissôtel’in Pürovel Spa & Sport alanı mükemmel bir duraktır. Spa ritüelleri, masajlar ve ısınmak için sauna molası… Kış havasının ardından enerjiyi yeniden toplamanın en keyifli yolu.
Gün batarken İstanbul’un ritmi değişir. Köprüler aydınlanır, şehir ışıklarla parlar, müzik sesi uzaktan duyulur. 16 Roof, bu manzarayı izlemek için en özel yerdir. Boğaz’ın iki yakası boyunca uzanan şehir silüeti, akşam yemeğine benzersiz bir fon oluşturur. Şeflerin özenle hazırladığı festive menü, yerel ve dünya mutfağının seçkin lezzetlerini modern sunumlarla buluşturur. İmza kokteyller, seçkin şaraplar ve canlı müzik eşliğinde akşam zarif ama samimi bir kutlamaya dönüşür.
Saat yaklaşırken şehirde aynı heyecan hissedilir. 16 Roof’un terasından, İstanbul’un ışıkları göz kamaştırır. Köprülerin üzerinden yükselen havai fişekler, suda yankılanan müzikler, yan masadan yükselen kahkahalar… Yeni yılı Boğaz manzarası eşliğinde karşılamak, şehirdeki en özel deneyimlerden biridir.
Yeni yılın ilk sabahında şehir hâlâ canlı ama biraz daha dingindir. Bu huzuru hissetmek ise paha biçilemez. Swissôtel’in özel yeni yıl brunch’ı, taze ürünler, sıcak lezzetler ve uzun sohbetlerle güne keyifli bir başlangıç sunar. Günün geri kalanında spa’da kısa bir bakım, bahçede yürüyüş ya da odanızda kahve eşliğinde bir mola… Yeni yılı dengeli, huzurlu ve iyi hislerle karşılarsınız.
Swissôtel The Bosphorus, yılbaşı döneminde İstanbul’un enerjisini konfor ve zarafetle birleştirir. Lobideki ışıklardan terasa, özenle hazırlanan menülerden canlı müzik akşamlarına kadar her detay, bu dönemin ruhunu modern bir dokunuşla yaşatır. İster yeni yılı Boğaz’da karşılayın ister sadece kışın ışıltısının tadını çıkarın — Swissôtel, her anı özel kılan bir atmosfer sunar. Modern. Işıltılı. Unutulmaz. Swissôtel The Bosphorus’ta her sezon farklı, her an özel. Bu yılbaşı, İstanbul’un kalbinde unutulmaz bir deneyim yaşayın.